2 Haziran 2012 Cumartesi

RÜYAMDA 2 HAZİRAN


               Bunuel'in 'Ensayo de un crimen ' filmini izlediğim sinemadan gece geç vakitlerde çıkıyorum. Eve geldiğimde, her tarafın karmakarışık olduğunu görüyor ve doğruca karakola gitmek üzere evden ayrılıyorum. Geldiğim yer, Koşuyolu Kalp ve damar Cerrahisi hastanesinin eskiden bulunduğu yer. Kapıda beni, ilkokul öğretmenim bayan M.A. karşılıyor. Onunla kısa süren bir konuşma yaptıktan sonra bana, "bu konuda biz yardımcı olamayız, kriminal laboratuvarımız yok" diyor ve beni İstanbul Adli Tıp Kurumuna gitmem konusunda ikna ediyor. Adli Tıp kurumuna vardıktan sonra yeraltı dehlizlerini andıran uzun koridorlardan geçip kriminal laboratuvardan içeri giriyorum. Bana ne istediğimi soruyorlar ve ben de, "Kalbime otopsi yaptırmaya geldim" diyorum ve ekliyorum: "Kalbim üzerindeki parmak izlerinin kriminal incelesini ve patoloji raporunun verilmesini istiyorum" diyerek sözümü tamamlıyorum.
               Bir kaç gün sonra kriminal inceleme sonucunu gösteren rapor geliyor. Raporda şöyle yazıyor:
'Kalp aşık olabilecek büyüklüktedir. Fakat inceleme yapılan kalp üzerinde bir kadına ait parmak izine rastlanmıştır. Üzerinde yaşanamamış aşk kalıntıları bulunmaktadır. Bu izler belirgin olmakla birlikte tam olarak net değildir. Kalbin myocardium tabakasında çok eski ve çok derin olarak işlenmiştir. Bugün bile hâlâ izleri net olarak görünebilen bu parmak izinin çok zaman öncesinden bir kadına ait olduğunu net olarak söyleyebiliriz.'
               Raporu aldıktan sonra, herkesin kalbi üzerinde kriminal inceleme yaptırmasının ve kalplerini çalan kişilerin parmak izlerini tespit ettirmelerinin gereğini bir kere daha anlıyorum.

7 yorum:

Yueya dedi ki...

seri katil rüyası :)

Hektor dedi ki...

kısacık gittin mi?

Yueya dedi ki...

Birazdan,hemen gelicem.

pelinpembesi dedi ki...

bunuel sonrası görülen rüyada böyle olurdu :)

Nini Nileud dedi ki...

Şu ana dek okuduğum ve etkilendiğim en iyi rüyan bu oldu!

kalp ve otopsi metaforun... olağanüstü!

Hektor dedi ki...

Film, hem de rüyanın içinde olunca böyle olması kaçınılmazdı buket.

Hektor dedi ki...

Bu cömert yorumun için teşekkür ederim nini, onurlandırdın.