En büyük travma; bedenlerine yabancılaşan ve kendi gerçeklerini deliliğin sınırında arayanların, yarattıkları fantastik atmosferde herşeyi hakikatten farklı olarak kendi kurguladığı gibi görmeleridir. Kısaca, 'bu kişiler neyi görmek istiyorlarsa onu görürler'. Suçluluk duygusundan kurtulmak ve haklı çıkmak için gündelik gerçeklik içinde kurguladıkları paranoyak ve şizofrenik bozukluklarla saldırgan ögelerini kullanmaktan da kaçınmazlar. Hiçbir şey uzaktan göründüğü gibi değildir. Yakınına yaklaşmadan ne olduğunu anlayamamak bütün normal insanların davranışıdır. Yaklaşıldığı halde algılar düzeltmeye başvuruyor fakat kişi buna yanaşmıyorsa yanılsama hastalık düzeyindedir.
O halde uzaktan gazel okumamak, yaklaşıp görmek gerekir. Yaklaşma şansını yitirmiş kişiler susarak, öznel değerlendirmelerden kaçınıp yanlış sonuca varmamalıdır.
8 yorum:
son üç satır. iyi.
Son üç satıra "ana fikir" diyelim o halde:)
alınması gereken ders denilebilir.
Kesinlikle ders verme amacı gütmedim. Tamamen bir saptama. Ancak bu duruma göre isteyen ders çıkarabilir.
peki.
İlk paragraftaki tespitlerle birebir örtüşen birini tanıyorum, şaşırdım.
Ancak bu kadar mükemmel bir tanımlama yapılabilirdi gerçekten.
Her durumda yapılan tespite uygun kişiler bulmak olası sevgili Zeugma.
Tanımlamanın senin tabirinle mükemmel olarak nitelendirilmesine teşekkür ederim. Bunu, kişilerin kendilerini cömertçe ifade! etmesine borçluyuz.
''Cömertçe'' evet...
Hiçbir çekince göstermeden! Buna da tüm kalbimle katılıyorum. Zaten tanımlamalarında ters düşer aksi
Saatlerce uğraşsam daha iyisini yazamazdım. Mükemmel buldum gerçekten.
Eline sağlık sevgili Hektor.
Yorum Gönder