24 Haziran 2015 Çarşamba

HAKLI MIYIM, YANILIYOR MUYUM?


        Öylesine konuşuyorduk. Söz döndü dolaştı zengin yoksul ayrımına geldi.
Dedim ki: Dünyada yeniden gelir paylaşımı yapılması gerekir. Çok yoksul var, çok da varsıl... Uçurum büyük.
Dedi ki: Herkes bir olamaz. çalışan kazanıyor. Şimdi tembellik edene, varsılın varlığından mı vereceğiz?
Dedim ki: Her varsılın varlık artışı, yoksulun daha da yoksullaşmasının nedenidir.
Dedi ki: Ben öyle düşünmüyorum, varsıl iş yaratır, yoksul da ona muhtaçtır. Bir elin beş parmağının beşi de bir mi? Allah onları bile farklı yaratmış.
Dedim ki: Doğru, beş parmağın beşi de farklıdır, işlevleri de öyle. Ama benim yediğim kuru fasulyenin içindeki protein her parmağa da eşit oranda dağılıyor. Neden insanlar arsında da daha dengeli bir paylaşım olmasın?
       Sonra sustu. Başkaca bir şey söylemedi. Konu kendiliğinden kapandı. En azından bir sonraki görüşmemize kadar... Mutlaka bu konuda görüşümü çürütmek için hazırlık yapacaktır. Nasıl yanıt vereceğini merakla bekliyorum. Bakalım geçerli bir tezi olacak mı? Benim görüşüm de mutlak doğrudur demiyorum, yanlış da olabilir, çürütülebilir de. Çürütürse ne âlâ...Peki siz nasıl bir yanıt verirdiniz? Ben haklı mıyım yoksa yanılıyor muyum?

11 Haziran 2015 Perşembe

BEKLE VE GÖR



"Gerilim bitti, kafa dinliyoruz, artık azarlanma ve zılgıt yok" derken, üçüncü güne teamül dışı ve etik olmayan bir görüşme ile başladık. Kafamız rahat, içimiz rahat değil. Temiz kişi, kirli su ile yıkanırsa kendisi de kirlenir, yıkanılan su ise görece temizlenir. Bakalım göreceğiz, yıkanmadan önce arıtma yapılacak mı?