6 Ekim 2015 Salı

SEÇME CIVILTILAR 4

 

****Çok uzaklaşmak isteyip de gittiğin zamanlarda, gittiğin yerde kendine yakınlaşırsın. Kendinden uzaklaşma korkusunu aşarak, ruhunu kuşatan bedeninin içinde kalmayı başarır, kendini bulursun. Uzaklaşmak bu bakımdan iyidir.

****Yürürken kendiliğinle aynı hızda kalırsın. Bu da yaşadığın gerçeklikten kurtulmanı engeller. O yüzden koşman gerek. Koşarsan kendiliğini geçer, geride bırakırsın, arkada kalanlar da hiç olur. 

 ****Söylediklerinin ve yapmak istediğin eylemlerin kendince bir sakıncası yoksa,  kendini fazla sıkma ve toplum tarafından gözetim altında olduğun hissine kapılmadan gerçekleştir. Yapmak istediğin eylemler gündelik gerçeklik içinde olağan şeylerse kesinlikle vaz geçme.. Bunun yetişmekle bir ilgisi yoktur. Delilik de değildir.
Yaşanılmaz bir dünyada var olabilmek için geliştirdiğin bir strateji olarak düşünürsek; bunu gerçek yaşamına doğru kaydırmışsın demektir. Bunları yaparken yabancılaşma hissine kapılma ve kafana takma.


****Çağdaş yaşam ve toplumsal örgütlenme alanlarında ileri toplumların gerisinde kaldığımız halde, bilim ve teknolojide de ileri olan bu toplumların ürettiği ve tükettiği metaları (her türlü teknolojik ürün, ticari mal ve tüketim malları) olduğu gibi ithal yoluyla satın alıp kullanmaktan çekinmeyiz de; neden onların ürettiği akıl, bilim ve felsefeyi yaşamımızın sosyal ve kültürel alanlarına uygulamayız? Uygar insan, kendi üret(e)mediği ve üretmek için kolunu bile kıpırdatmadığı lüks araçları sırf paraSI var diye satın alıp, gövdeleri üzerinde taşıdığı en gerici düşüncelere sahip kafalarını, bu lüks araçlar içinde gezdirenlerden olamaz.