Picasso, gece yarısını geçe eve dönmüştür, sarhoştur. Kapıdan içeri gireceği sırada, omzunda çuval yüklü birinin dışarı çıktığını görür, ortam karanlıktır, bir an göz göze gelirler ve adam kaçarak uzaklaşır. Anlamıştır soyulduğunu. O kafa ile yatar ve ertesi gün mahalle karakoluna gidip, gece evine hırsız girdiğini anlatır ve şikayetini bildirir. Pablo'yu dinleyen komiser: "Sayın üstad bize hırsızın bir robot resmini yaparsanız bulmamıza yardımcı olursunuz" der. Üstad, karanlıkta gördüğü kadarıyla hırsızın robot resmini yapar ve komisere verir. Komiser, teşekkür eder ve bir hafta süre ister, "siz eve dönün, biz sizi gelişmelerden haberdar ederiz" der, her zamanki gibi. Picasso eve döner. Bir hafta sonra gerçekten de komiser arar ve "sayın Pablo, çizmiş olduğunuz robot resme göre; iki çaydanlık, bir yelkenli, bir sürahi ve bir de şamdan yakaladık, karakola gelip hırsızı teşhis etmeniz gerekiyor" der.
5 yorum:
harika bir şey bu anlattığın.. çocuk gibi şenlendirdi beni..
Bir keresinde, arada bir güldürmekten de söz etmiştik.
Çok sevdim, çok güldüm. true story mi diye sormak istiyorum ama bana gülmenizden korkuyorum:)
Gülmeye devam edebilirsin öyleyse nini.
bu iyiymiş gerçekten sevgili hektor=)
Yorum Gönder