24 Aralık 2013 Salı

KUTU, AKBAŞ, DEVLETİN KALEMİ


Hayatımda beni en çok heyecanlandıran, sevindiren kutu; çocukluk yıllarımda babamın motosikletinin arkasında getirdiği ve içinden adını "coni" koyduğumuz iki aylık akbaş yavrusunun çıktığı kutudur.
Hiç unutmadığım bir diğer şey de; Sağlık Bakanlığına bağlı teşkilatta çalışan babamın, sağlık-savaş denetimi için gittiği köylerden bedava olarak eve sadece bit ve tahtakurusu getirdiğidir. Annem evin arka kapısında babamın üzerindeki giysileri çıkarttırır, bahçede kaynattığı kazanın içine atardı. Arka kapıdan eve alınan babam banyosunu da yapar ve ondan sonra aramıza katılırdı. Sonraki yıllarda ben biraz daha büyüyüp, diğer bazı çalışanların evlerine köyden dönüşlerinde yumurta, tavuk, peynir, süt, kilim vb. şeyler getirdiklerini görünce babamın ne denli bir erdem sahibi olduğunu anlamıştım. Akbaş için de, yeterli ve gerekli ödemeyi yaptığını da kendisinin ağzından duymuştum. Görevinin önce devlet, sonra insanlık görevi olduğunu, yaptığı iş karşılığında devletten maaşını aldığını, köylüye yaptığı denetimlerini devletin olanakları ve gözetiminde yaptığını anlatır, yaptıkları için ayrıca köylüden herhangi bir ücret almaz ya da buna benzer hediyeleri kabul etmezdi. Kabul edenleri de hoş karşılamazdı. Bir kaç yıl önce okumuştum; Emre Kongar devlet memuru olan babasının ceketinin cebinde iki kalem taşıdığını, özel işleri ile ilgili yazıları kendi kalemiyle yazdığını, devlet işleri ile ilgili imza ve yazıları da devletin kendine hak tanıdığı resmi kalemle yaptığını yazmıştı ki, hak geçmesin. Bu milletin çocukları, devletin kalemini kullanırken bile bu denli titiz davranan babalar görmüşlerdir.



Açıklama: Devlet olanakları derken, devletin görevlisi olarak gittiğini, motosikletinin kendisinin olduğunu, benzinini ve yağını kendi parasıyla aldığını hatırlatmak isterim.

4 yorum:

Joujou dedi ki...

Senin baban bunca onurluyken; bazı onursuz insanların, ortaya çıkan kepazeliğe rağmen hala devlet kademelerini işgal etmeleri akıl alır gibi değil!

Hektor dedi ki...

Şu an itibariyle hayatımızdan 3 bakan çıktı sevgili Joujou.

Joujou dedi ki...

Darısı bütün kabinenin ve seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin başına :)

Hektor dedi ki...

Hükümet düşerdi eskiden, şimdi onarım yapılıyor.