22 Ekim 2013 Salı

BUNDAN SONRA NE YAPMALI ?

Bir dönem çok sayıda ortak noktaları olan, dünyaya aynı pencereden bakan iki dost ve arkadaş, gün gelir ters düşerler ve birbirlerine karşı gerek kişisel, gerekse dünya ve yaşam konusunda ağır eleştirilerde bulunurlar. İkisi de aynı şeyleri düşünüp, dünyaya aynı pencereden baktıkları ve aynı şeyleri söyledikleri halde, inatla aralarında savaş başlatmaya kadar götürürler işi. Bu uzunca bir süre böyle devam eder. Birbirlerine görünmemek için sokaklarından bile gündüz geçmemeyi yeğlerler. Ta ki, bir gün taraflardan biri diğerinin kapısını çalana dek. Ev sahibi olan kişi, kapısına kadar gelmiş olan eski dostunu geri çevirmez, konuğunu nezaket kuralları çerçevesinde kabul eder ve gereği gibi davranır. Bu buluşmada eski konular yeniden açılmaz ve tartışma yapılmaz. Geçmiş konuşulmaz, yüz göz olunmaz. Ziyarete gelen kişi de o ana kadar kapalı olan evini açmıştır. İşte asıl soru bu noktadan sonra nasıl davranılması gerektiği konusudur. Süreç nasıl işleyecektir? Eski dostunu kabul eden ev sahibinin görevi orada bitmiş midir? Yoksa, onun da bir karşı ziyaret yapması gerekli midir? Karşı ziyaret ve devamında herşey yeni baştan başlıyormuş gibi olabilecek midir? İlk ziyareti yapan ve kendisinden bir açıklama beklenen kişinin o açıklamayı yapması gerekmekte midir? Özür dilemese de geçerli bir bir mazareti olduğunu anlatacak mıdır? Bundan sonra hiçbir şey olmamış gibi mi devam etmelidir? Yüz yüze açıklama yapmanın kendisi için zor olacağını düşünüyor olabilir. Bu durumda teknolojik olanaklar da kullanılabilir. Siz ne dersiniz?

4 yorum:

Joujou dedi ki...

Bence, evini açan kişi bir karşı ziyaret yapmalı ve "Derdin neydi arkadaşım? Biraz konuşalım." demeli. En azından ben öyle yaptım. Kapımı çalan arkadaşımı geri çevirmedim. Bir araya geldik ve ilk 2 saat hiçbir şekilde konu açılmadı. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi havadan sudan konuştuk. Baktım ki konuyu açamıyor, küt diye sordum: "Ee, hadi bakalım, biraz da bizden konuşalım. Neler oluyor?" dedim. Konuştuk. Hatta çok açık konuştum. Aklımda ne varsa yüzüne söyledim. Yüzüne karşı ifade ettim kırgınlığımı. Şimdi iyiyiz. İkimiz de birbirimizi anladık. Çok zaman girerse araya, köprüler kopabiliyor. Zaman geçirmeden çözmek lazım, derim ben :)

Zeugma dedi ki...

Madem en son aşama olarak böyle bir noktaya gelindi; bence bunun adı tertemiz ve yepyeni bir sayfa açılmış olması demek.
Dolayısıyla geçmişe ''hiçbir şekilde'' geri dönmemeleri, bundan sonrasına bakmalıdırlar.
Geçmişle ilgili herhangi bir sayfaya bir şekilde geri döndüklerinde bunun sonu gelmeyecek, açılmış olan o yeni sayfa eskisinden daha beter kirlenecektir, bu kesin.


Hektor dedi ki...

Sevgili joujou, başından geçen deneyim sonucu elde ettiğin bilgilere göre vermiş olduğun öneriye teşekkür ederim. "Bundan sonra ne yapmalı" konusunda vermiş olduğunöneriyi dikkate alacağım. Teşekkür ederim.

Hektor dedi ki...

Sevgili Zeugma, aklın yolu birdir misali, senin önerin de bundan sonrasının devamı için karşı adım atmam olduğu yönünde. Tek farkla ki; yolun, atılan adımdan itibaren başlayacak olması. Teşekkür ederim.