21 Ocak 2013 Pazartesi

GÖRME(ME)YE YATMAK !

         
         Flört ve arkadaşlık ve hatta daha ileri giderek nişanlılık dönemlerinde göz yumulan ve tahammül edilen davranışların, evlilik döneminde büyük şikâyetlere dönüşmesi ve boşanma nedeni olarak gösterilmesine aklım ermiyor. Nişanlılık döneminde de gördüğün ve kabullendiğin davranışları, evlendikten sonra da hoşgör ve sesini çıkarma. "Değişebilir, değiştirebilirim, eğitilebilir" demek son derece yanlıştır. Hoşgörü önce varsa, sonra da olmalıdır. Kabul edemeyeceğin davranışların düzeltilmesinde olumlu sonuç alamıyorsan yola çıkmayacaksın.

2 yorum:

Joujou dedi ki...

Sanırım atılan imza karşılığı alınan evlenme cüzdanının bir çeşit tapu vazifesi gördüğünü düşünen insanlar var. Kadınların sıkça eşleri için kullandıkları "Tapusu bende" sözünden hareketle bunu söylüyorum. İmzanın sosyal hayatı düzenlemek dışında hiçbir işlevi olmadığına inanmak istemiyorlar. Birlikte hayat sürdürmek değil sanki amaç. Bir çeşit savaş gibi yaratılan algı. Değişmemek ama değiştirmek üzerine... Oysa onu öyle sevmiştin. İnsan sevdiği şeyi neden değiştirmeye çalışır ki? Hele ki eğitmek? Başından karar verip "Yola çıkmamak" çok iyi bir fikir bence de Hektor.

Hektor dedi ki...

Yorumuna katılmamak elde değil joujou. Tanışma evresinde duyguların öne çıktığı anlarda es geçilen bazı davranışlar, aynı çatı altında yaşamaya başlayınca çekilmez olabiliyorsa; kişilerin yapması gereken, sevgi ve aşk duygusunun sürekli doruk noktada olmayacağı uzun zaman dilimi içerisinde katlanamayacağı bu davranışları bilerek bir kez daha düşünmeleridir.