20 Şubat 2012 Pazartesi

RÜYAMDA 19 ŞUBAT

             Bilmediğim ve daha önce görmediğim bir ülkedeyim. O ana kadar adını dahi duymadığım bu ülkeye nasıl geldiğimi de bilmiyorum. Ülkede şiddetli bir deprem oluyor. Kendimi bir cafede otururken buluyorum. Karşımda da ülkenin başbakanı oturuyor. Yüzündeki kindar bir ifadeyle ve aynı zamanda da 'sen ne bilirsin' der gibi müztehzi bir gülümsemeyle  sabit bir noktaya bakıyor. Baktığı yerde hiç bilmediği bir dilden yazılmış digital yazı panosu var. Ellerini masanın üzerinde birbiri ile kenetlemiş. Hiç konuşmuyor, ben de konuşmuyorum. Bir süre baktıktan sonra ayağa kalkıp gidiyor. Yürürken arkasından bakıyorum ve kendisini,  melon şapkası ve ellindeki bastonuyla geçirdiği kazalar ve bir dizi ameliyattan sonra kısalan bacaklarıyla sendeleyerek yürüyen Henri de Toulouse Lautrec olarak  görüyorum.

2 yorum:

Nini Nileud dedi ki...

nasıl bir kurgu yeteneğin var senin?

hep "acaba neyle karşılaşacağım?" diyerek başlıyorum rüya yazılarını okumaya...

seviyorum onları

Hektor dedi ki...

Kurgu rüyada şekilleniyor nini. Ben sadece unutmadan yazıyorum.