1 Ekim 2011 Cumartesi

MESELÂ

            Her dönemde ve her zaman parlak fikir sahipleri olmuştur ! Bu kişiler Amerika'yı yeniden keşfetmekle kalsalar yine iyi. Bu türlüsüne alıştık meselâ. Sözünü ettiğim kişiler işgüzarlıklarını yüzüne gözüne bulaştıran cinsten. Neymiş, özgün ve kimsenin bilmediği bir ilki ortaya çıkaracak ya kendisi. Bir de bu kişilere çanak tutanlar var meselâ. Sorgulamadan, eleştirel aklın mantığından geçirmeden, kaynağını araştırmadan teslim olanlar meselâ. Hem de hiç bir kuşku duymadan gözü kapalı inanırlar bunlar !
            Meselâ,  Atatürk'ün soyadının Öz olduğunu yazar bunlar. Hem de "soyadı kanununa göre, soyadı verilmeden önceki soyadının" Öz olduğunu yazarlar meselâ. Bilmezler ki, soyadı kanunundan önce soyadı yoktu. Soyadı kanununun;  kişilerin öz adlarının yanında kullandıkları dini, sosyal ve ailevi ünvanların yol açtığı ayrımı ortadan kaldırmak ve karışıklıkları gidermek amacıyla getirildiğini bilmezler meselâ. "24 KASIM 1934 Tarihinde Kemal öz adlı Cumhur Reisimize verilen  ATATÜRK soyadı" derken; Atatürk'ün soyadının daha önceden "öz" olduğu değil, öz adının Kemal olduğu anlatılmıştır. Bizim çocukluğumuzda ilkokulda meselâ; 'öz adın ne, evladım'? diye sorarlardı büyüklerimiz. O zamanlar orta yaşlardaydı Cumhuriyetimiz. Yaşlandıkça daha bir ilim irfan sahibi oluyoruz meselâ ! Meselâ bu küçük bir dikkat isteyen ayrımı da anlamazlar bunlar. Atatürk boşuna dememiş, "hayatta en hakiki mürşit ilimdir" diye, meselâ.

Hiç yorum yok: