8 Kasım 2013 Cuma

GELDİĞİMİZ YER

Öğrenci evleri ve daha bir çok konuda söylenen sözler parti tabanına ters gelmediği sürece kayba uğramaz. Kaldı ki, toplumun çoğunluğunun da bu şekilde düşündüğü varsayımını unutmayalım. Söylenen söz toplum yapısına ters değildir. Aynı zamanda demokratik de değildir. Demokrasilerde bu tür müdahaleler olmaz. Bu bir paradoksdur. Paradoksu açacak olursak: Bir kamuoyu yoklaması ya da daha net ve kesin olsun diye (üstelik propagandasız) bir referandum yapılsa hangi söylem kazanır bir düşünün? Karşı söylemi savunanlar ahlaksızlıkla suçlanmazlar mı? Üzerine yaşadığımız güzel ülkemizin yönetenlerle yönetilenler arsındaki bağıntının, halk ile demokrasi arasındaki bağıntıdan ne kadar farklı işlediğinin göstergesidir. Asıl üzerinde düşünülmesi gereken şey; söylemlerin artık demokrasiye uygun olup olmadığı değil, dine uygun olup olmadığıdır. Bu noktadayız.

Hiç yorum yok: