3 Temmuz 2012 Salı
DAHA ÖNCE SÖYLENMİŞTİ !
Gecenin karanlığını yararak, sessizliği bozan, susturucusu alınmış egzosta patlayan ve insanı yatağından fırlatan 'o' otomobil ya da motosiklet sesi oldukça;
Pazar günleri ve de üstelik geceleri bile mahalle arasında, parasal izinle! inşaata ve iş makinalarının çalışmasına izin verildikçe ve bunu üstelik dört dönemdir iş başında olan sosyal demokrat belediye yaptıkça;
Tecimsel televizyonlarda (şifreli olanlar ve sırf sinema kanalları hariç) izlediğiniz film bittiğinde merak ettiğiniz oyuncu, müzik, kostüm vs. için jeneriği beklerken son sahnenin ardından film pat diye kesildikçe;
Parasını ödeyerek izlediğiniz şifreli kanalda, oynanan spor karşılaşması dakikada bir alttan, üstten ve yandan reklamlarla gözü doymaz bir aç gözlülükle ve bazen de sesli olarak işgal edildikçe;
Bölümü bitmiş bir dizinin gösterildiği son sahnesinden sonra "devam edecek" yazısıyla reklamlara geçip de, tekrar yayına döndüğünde yeni bir şey göstermeyip, insanlar kandırıldıkça;
Vurgulamayı ve sözcük kullanmayı bilmeyen televizyon sunucuları ve haber okuyucuları oldukça;
Her yapılanı, eleştirel aklın süzgecinden geçirmeden şakşaklayan dalkavuklar etrafı kuşattıkça;
Katille maktülün adı aynı plâkete yazılıp eşitlendikçe;
Güya hayvan severliğinden evine aldığı kediyi üç günde bir yıkayan ve onu eğitmeye kalkanlar oldukça;
Kendi çıkarlarını, mensubu olduğu topluluğun çıkarlarının önüne koyan ve bunu içinde kendisinin de bulunduğu topluluğun (olası) kazanımlarından elde edenler oldukça;
Suçu kanıtlanma aşamasında kişiyi hapiste tutan, kanıtlandığında serbest bırakan yargı oldukça;
Yaşamında ne yaptığıyla ya da ne yapacağı ile ilgilenmekten çok, başkalarının hayatlarına burnunu sokup, en özel anlarına kadar nüfuz ederek çatlamaktan kurtularak! tatmine erişen meraklılar olduka;
Yemeği tatmadan, motor hareketle eline tuzluğu alıp tabağa boca edenler oldukça;
Yolcu indirmek için duran bir aracın arkasından uzun uzun korna çalıp "yolcu indirmeye !" karşı olanlar oldukça;
Aracını çalınmaya karşı tam sigorta yaptırdığı halde, alarm taktıranlar ve buna izin verenler oldukça;
Gündüz vakti kalabalık ve merkezi bir yerde gözünün görebildiği yere arabasını park ettiği halde, alarmını açık bırakıp dakikalarca çalmasına izin verenler oldukça;
Sigaranın, içilen ortamdaki içmeyen diğer kişilere verdiği zararlarını bildiği halde, ofis içinde sigara içmeyi bırakmak için yasanın çıkacağı gün ve saati bekleyenler oldukça;
Kapalı ortamlarda yasa gereği sigara içmeyenler, diğer çalışanlar bir sebeple gittiği zaman ortam kendilerine kaldığında ve yine kapalı ortam olduğu halde hemen sigaralarını yaktıkça;
Günde üç paket sigara içtiği, ekmeğin beyazını yediği ve yeni ekmek mevzuatına karşı olduğu halde, marketlerde doğal / organik gıda arayanlar ve bunun gibi akla gelmeyen yazılacak pek çok şey oldukça; ekonomik anlamda ne kadar büyürsen büyü, kalkınmış ve uygarlaşmış sayılmazsın.
Gündelik gerçeklik içinde sade bir insanın aklına gelenler bunlar... İnsana ait yazılmayan şey kaldı mı kalmadı mı bilmiyorum ama yine de insan, yazmaktan kendini alamayıp yazdıkça; diğer insanlar da, "insana ait ne varsa yapıldı" demeyip insanlık için çalışmaya, üretmeye, yazmaya devam edeceklerdir. Bu, "Amerika'yı yeniden keşfetmek" değildir. Aksi takdirde olduğumuz yerde kalır(ız)dık.
2 yorum:
Daha sayfalarca yazabilirdin, eminim. Bütün bu koşullar altında işlerini iyi, düzgün yapmaya çalışan, dürüst olmayı ilke edinen ve bunu uygulayan, haksızlıklara karşı duran, sesini çıkaran az sayıdaki insan da "kahraman" olarak değerlendirilmeye başlandı. Bunca yozlaşmışlığın yanında, "normal" artık "olağanüstü" olarak değerlendiriliyor. Ne ilginç, değil mi?
Bunu da "daha önce söylenmişti"lere katıyorum, izninle, sevgili joujou.
Yorum Gönder