27 Ocak 2012 Cuma
MESELÂ II
Bugün, yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya geçerken, hem de yolu yarılamışken, üstelik anayoldan bile değil, yaya geçidinden kırk metre uzaklıktaki yan yoldan çıkan ve yaya geçidinde yürümeye başlamadan önce görüş alanınızda bile olmayan sürücünün sizi gördüğü anda durması ve güvenli bir şekilde yolun karşısına geçmenizi beklemesi gerekirken; "ne işin var yolun ortasında, neden karşıdan karşıya geçiyorsun"! der gibi sizi azarlayan küfür melodisiyle kornoya basması ve hızını kesmeden yoluna devam edip gitmesi sonucunda insanın aklından bir anda o aracın hızı kadar hıza sahip olup, peşinden koşarak durdurup, aracından indirerek sürücüsüne; "bir yaya nerede ve ne durumda olursa olsun ister yaya geçidinde, ister yaya geçişi olmayan yerde, değil yolu yarılamış olmak, ayağını yola attığı anda bile artık senin geçiş hakkın yoktur" demek isterdim meselâ.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
Dün gece aynısı oldu,ben dedim. Bir avm'nin önünde. Yetmedi trafik polisine şikayet ettim trafik polisi 'sizinle uğraşamam' dedi. (bayan olmamdan sanırım :) ) ben de üşenmeden o karda karakola gidip devriyenin plakasını verip rapor tutturdum yanımda telsizle uyarı aldılar lakin ötesi olmadı. İnsanlar huysuz,duyarsız ve sade isim olarak insan ne yazık ki.
ben yaya geçidinde durmalarına bile razıyım... aynı şekilde kırmızı ışıkta geçen yayaların da kurallara uymasını diliyorum.. ama anladığım orman kanunu geçerli..
"Sizinle uğraşamam" diyen trafik polisi'nin aslında onunla uğraşmaya niyeti yoktur. Kadın olmanın bununla hiç ilgisi olduğunu sanmıyorum hily.
Yayalar güvenli bir şekilde kırmızı ışıkta geçebilirler, motorlu araçların (öncelik hakkı olanlar hariç) ne durumda olursa olsun kırmızı ışıkta geçmeleri suçtur, Dayatılanla Yaşamak. Yayaların kırmızı ışıkta geçmeleri bir kaza vukuunda sorgulanır. Kazasız belasız geçmeleri durumunda ise güvenli bir geçiş sağlamış demektir. Motorlu bir aracın yol boşken dahi kırmızı ışıkta geçmesi halinde, sürücü kendisini "yol boştu geçtim" diye savunamaz.
hayatımız, kurallarımız, nezaketimiz, her şeyimiz kayıp artık. Şehir magandaları dolu. benim de başıma sayısız kere geldi buna benzer şeyler. üzücü, bıktırıcı, hayattan soğutucu...
O kadar hızlı olup adamı yakalarsak bence konuşmaya çalışmayalım. Belli ki adam ilk insan. Direk anlayacağı dilden hareket edersek daha etili olur kanaatindeyim. Şöyle güzel bir dayak nasıl iyi gelecektir, anlatamam! Bak polis bile Hily'ye uğraşamam dediğine göre, adaleti kendimiz sağlamak zorundayız. Yine iş başa düştü. ;)
Sürücünün cinsiyetini bilmiyorum. Kadın ise eğer, dayak yakışır mı joujou? Adaleti kendimiz sağlama konusu da çok tehlikeli. Olay oracıkda kalıyor maalesef. Sürücünün ilk insan olduğu kesin. Trafik polisinin uğraşması için en azından maddi hasarlı bir kaza olması gerekiyor. Polislerin, kazaya sebebiyet verdiği halde madden kazaya karışmayan araç ve sürücüleriyle bile ilgilenmedikleri görülmüştür..
Korkarım bu konuda kadın-erkek diye ayırmıyorum. Bazı insanlar gerçekten sadece orman kanunlarından anlıyor. Yani kendisinden güçlü olandan duyduğu korkuyu saygıyla karıştırıp boyun eğmek onların ortak özelliği. Medeni olmak konusunda en ufak bir algıları olmadığı için aracını bir insanın üzerine sürebileceğine inanan ve aldığı korkunç risk umurunda bile olmayan bu yaratığa bir de "insan" diyoruz. Beni bunlardan korumakla yükümlü polis "uğraşamıyor". Adaleti bireylerin sağlaması uygar toplumda düşünülemez ama bu ülke de uygar değil zaten. Aksi takdirde insanları buna zorlamazdı.
Diğer yandan her zamanki naifliğinle olayları aslında olması gerektiği gibi çözme isteğin de takdire değer gerçekten Hektor.
Bence de korkmakta haklısın (kötümser bir düşünceyle), sözünü ettiğimiz sürücü kategorisi içerisinde kadınları görmek de mümkün. İyimser olanı ise; gerçekten kadın-erkek diye ayırmayıp, uygar insan bileşeninde buluşmak...
Teşekkür ederim. Sorun varsa çözümü de vardır. Ben buna inandım joujou..
Yorum Gönder