Lars Von Trier'in filmi, bütün olanları görmek için izlenmesinin dışında, sadece giriş sekansı için de izlenmeye değer. Yönetmen bu girişte, görkemli Wagner müziği eşliğinde Bruegel'den Karda Avcılar, John Everett Millais'ten suda yatan Ophelia tabloları ile, Dünya'ya yaklaşmakta olan Melancholia yıldızının uzaydaki görünümü ve Justine'den biraz sonra izleyeceğimiz filmde görceğimiz sahneleri "yavaşlatılmış yavaş çekimle" bir su damlasının oluşumu evresine benzer bir titizlikle sunmaktadır.
Filmi izledikçe aslında hiçbir karakterle duygusal bir bağ kuramıyosunuz. Son yarım saatinde gerilim dozunun arttığı filmde, bazı sahnelerden söz etmek gerekirse; giriş sekansındaki Justine'in sarmaşıklara rağmen yürümeye çabaladığı sahne, Claire'in oğlu olan yeğeni Leo'nun bıçakla değenek yonttuğu yavaşlatılmış sahneler ile, Justine'nin Patronunu, "sana sıfır bile çok" diyerek aşağıladıktan sonra golf sahasının ortasına işediği, müstakbel damadın yanından kaçarak uzaklaşıp geldiği malikanenin bahçesinde kendini takip eden yeni yetme, henüz işe başlamış, reklam sloganı için Justine'in peşinden ayrılmayan Patronunun yeğenini eliyle itip sırtüstü yere yatırdıktan sonra üzerine oturarak gelinliğini sıyırıp mastürbasyon yapar gibi üzerinde gidip geldiği sahne ve Claire'in sonu karşılamak için" terasa çıkalım birer kadeh şarap koyalım" teklifine, Justine'in "neden helâda karşılamayalım, ne de olsa boktan bir dünya" diye karşılık vermesi, Trier'in, Dünya'ya, onu boktan bir yer olarak tanımlayan melankolik Justine'in sözüne binaen, yine melankolik bir yıldızla son vermek istemesi....
4 yorum:
Filmi henüz izlemedim ama senin anlatışın bende merak uyandırdırdığından yakın bir zamanda izleyeceğim sanırım. Bu arada yazımdaki yanlışı düzelttiğin için çok teşekkür ederim. Sevdiğim aktörlerden birinin ismini yanlış yazmışım:) Ama bu yanlışı düzeltme şeklin o kadar nazikti ki...Yıkıcı değil yapıcı olmak ne kadar güzel, tekrar teşekkür ederim.
Mutlaka izlemelisin selinacar...Hatta izlemediysen diğer filmlerini, özellikle karanlıkta dans ve dogville'i de...
Hektor, yazıların hep kendimde yeni bir ufuk açmama neden oluyor! düşündürüyor, öğretiyor, heveslendiriyor...
Bu yazın da aynen öyle benim için. Kendimi eksik hissetmeye başladım bahsettiğin şeyleri bilmediğim için. Öğrenme ve araştırma hissiyatı veriyorsun bana. Teşekkürler !
Nini, beni bir kere daha onore ettin. Ben teşekkür ederim. Ufkun geniş olsun.
Yorum Gönder