14 Eylül 2011 Çarşamba

BEKLETEN KİŞİ OLMAK MI YOKSA BEKLEYEN BUDALA OLMAK MI? HANGİSİ DAHA ACI ?

3 yorum:

Hektor dedi ki...

Bekleyen kişi vicdanen rahattır. O, olması gereken yer ve zamanda oradadır. Yapması gerekeni yapmıştır. Bekleten kişi açısından bakıldığında da "budala" olmakla adlandırılması düşünülemez. Hiç bir zaman, kişinin olması gereken yerde olması budalalık değildir. Sözleşmeyi ihlal edenin, diğerine "budala" deme hakkı yoktur. Sözleşmeye aykırı davranmanın sonuçlarını kendi içinde zaman geçse de yaşayacaktır. Bir kadının önceden tasarlanmış buluşma mekanına gelmemesi; tam tersi olarak, buluşma yerindeki erkek tarafından terk edildiği anlamına gelir. Buluşma zamanının sonunda erkek tarafından terk edilmiştir. Kadın ise soyduğu evin ortalık yerine fosforlu k... ile pislemiş hırsız gibi kaçıp gitmekten başka çıkar yol bulamamıştır. Vicdanen çektiği acı ve utanma duygusu bunu yapmasını gerektirmektedir. Tersi mümkün değildir.

Nini Nileud dedi ki...

Yorumunu okumadan önce, "budala kim oluyor bilemiyorum ama ben her zaman bekleyen oluyorum. bekleten olmayı sevmiyorum" yazacaktım. Yine yazdım ama utana sıkıla:) senin derinliğin çok başka Hektor. Yazdığını okudum ve sana bir kez daha hayran kaldım!

Hektor dedi ki...

Bekle ve budala ol, korkma ve utanma. Beklediğin yerde terk et. O yer, senin beklediğin yer değil terk ettiğin yer olsun. Terk edilmek, bekletilmenin verdiği acıdan daha çok acı verir. Böylece acı çeken sen olmazsın sevgili nini.