26 Mart 2014 Çarşamba

DOĞRU NEYDİ?

Belleğinde yara gibi duran geçmişinden kurtulmak ve bir daha yaşamak istemediği anıları hatırlamamak için çıktığı yolda yalnız kalacağını biliyordu. Bu yalnızlığı ne kadar yaşayabilirdi. Uyguladığı "gelinlik ve maske" terapisi işe yaramıştı aslında. Uzunca bir süre temiz kalan belleğindeki silinen izlerin yerini, bir uzay boşluğu doldurmuştu sanki. Ne yaparsa yapsın kimseye ait olmadan yaşamanın ne denli zor olduğunu anladığında; aynı adamı yeniden sevmenin belki de yaşanmış olan bütün yasları ve acıları untturacağına olan coşkulu düşünce düştü birdenbire o boşalan belleğindeki büyük uzay boşluğuna. Fiziksel olarak her zaman yanında olacak ve dokunabileceği, hissedebileceği birinin varlığına ihtiyacı vardı çünkü. İleriki yaşlarını yalnız geçirmek istemiyordu belki de. Kendini kırılgan bir çam parçası üzerinde yürüyor gibi görüyordu. Daha sağlam bir zemine basmak istiyordu. Doğruyu arıyordu. Doğru neydi? Arada bir yaşadığı ve onaltı metrekareye sığdırılmış anılar mı yoksa hayatın yükünü üzerinden alacak olan ve belleğine bundan böyle arzu ettiği anıları dolduracağına inandığı eski yol arkadaşını yeniden sevmeyi denemek miydi? İkincisini yaptı. Mutsuz olacak olsa da, kendi attığı ve kendine göre bu son adımında sonuna kadar diri kalmayı başaracağına inandı. Böylece yaşamının bu yeni döneminde, gelinlik ve maskeyi çıkartarak belleğindeki o muazzam boşluğu eski sevgilisini yeniden severek doldurmaya karar verdi.

2 yorum:

Joujou dedi ki...

Ben denedim, olmuyor. Eski sevgili yeniden sevilmiyor. Alışkanlığın geri dönüşünün verdiği heves bu; bir süre idare ediyor. Sonra onun neden "eski" sevgili olduğunu hatırlıyorsun ve herşey sona eriyor :)

Hektor dedi ki...

Seninle aynı fikirdeyim. Bu hikayede tercih bu yönde olmuş, saygı duymak gerek. Bir keresinde, senin bir yazına şöyle bir yorum yazmıştım: "Aynı kişiyi yeniden sevmeye evet, fakat göze almaya hayır diyorum. Tekrar edecek olursam; göze almanız gerekecek şeyler varsa ve size acı verecekse, eski sevgililerinizden 'bir yenisine kadar' ayrılın."