14 Mart 2014 Cuma

CAHİLİN KÖLELEŞTİRİLMESİ NASIL OLUR?



(...) Cahil toplumlarda sorun ideolojik değil. İslam'a politik ideoloji gözlüğü ile bakmak dinin karakterini değiştiriyor. Gerçi çok oynanan bir oyun. Fakat Müslümanı Hristiyan ya da Yahudi ile savaşa zorlamak, intihar etmek demek. Sonunda Cihad Müslüman'ın Müslüman'ı kırmasına indirgendi. Halk namaz oruç hac dışında, ne İslam tarihi, ne fıkıh, ne kelam biliyor. Bu bağlamda okumuşla da bir noktada buluşuyorlar. Çünkü toplumun okumuşu da İslam'ı bilmiyor. İslam ideolojisi denen şey, cami-namaz teorisi üzerine kurulu siyasal egemenlik söylemine dönüştü. Bunun ekonomik altyapısı Batılı sömürüye payandalık. Başka koşulu da yok. Çünkü küresel ekonomi üretim ve tüketime kilitlenmiş. Anahtarı batıda. Üretemeyen, fakat tüketen ekonomik köle. Dışarıyı sömüremeyen de çeriyi sömürüyor.
Çağdaş yaşamın bu kadar basit parametrelee indirgenmiş olması acı. Ama cahilin tüketimi sanat ya da bilgiye değil, alış-veriş merkzindeki inci boncuğa dönük. Cahil toplumların oyuncakları otomobilden başlıyor. Bunun için yol ve enerji gerek. Bu, geri kalmış teknoloji olan inşaatı, Türkiye'de iyi bildiğimiz gibi, temel üretim etkinliğine dönüştürüyor. Üzerinden hırsızlık yapılabilecek en ilkel teknoloji. Her şey büyük bir uyum içinde sömürülen geri kalmışlık modeline uyuyor. Bu sistemin çalışması öğretimi bile tüketim üzerine kuruyor.(...)


Doğan Kuban, Cumhuriyet Bilim Teknoloji, sayı:1408

Hiç yorum yok: