5 Ocak 2014 Pazar

ÜÇ ENSTRÜMANLI TEK KİŞİLİK ORKESTRA



Bir kimse karşısındakine, onun alabileceğinden fazlasını veremez. Tıpkı istiap haddi beş ton olan arabaya, on ton yüklenemeyeceği gibi. Bununla demek istiyorum ki, hiç kimse başkasına, kendinde olanın tümünü veremez. Çünkü karşısındakinin zekası sizdeki olanın tümünü alabilecek kapasitede değildir. Karşıdaki bu düşük türden zekaya, siz tüm zihinsel yeteneklerinizi veremezsiniz. Onun alacakları düşük ve küçük, zayıf ve aşağı türden algılayabildikleridir. Karşınızdaki bu kişi, sizi sadece bunlardan ibaret görecektir. Anlayabildiği budur. Yüksek zihinsel yetenekleriniz, onun nazarında ömründe hiç ses duymamış bir sağırın kulağındaki ses gibi olacaktır. Çünkü zihin sahibi olmayanın kulağı da sağırdır. İşte karşındaki insan senin zihin ve düşünce seviyene çıkamıyorsa, senden önce karşısına çıkanların ve konuştuklarının asla senin seviyende olmadığındandır. İnsanın bilgi ve tarbiyesi her konuştuğu kişinin seviyesine çıkmasına yetmeyebilir. İnsanların çoğunun düpedüz düşük zekalı ve düşük yetenekli, yani kesinlikle seviyesiz olduğunu düşündüğünde, insan kendisi de zaman içinde, seviye yükseltemeyen kişilerle konuşmanın olanaksız olduğunu görecektir ve o zaman "seviye yükseltememe" deyiminin asıl anlamı ve isabetliliğini iyice anlayacaktır. Aptallara ve seviyesizlere karşı, aklını kullanmaya bile gerek olmadığı, onlarla konuşmamanın bir kazanç olduğu görülecektir. İşte o zaman, kimi insanlar toplumun içinde, üç enstrümanlı tek kişilik orkestra dinleyen sağırlar gibi kalmaya mahkum olacaklardır.



Not: Arthur Schopenhauer' dan değiştirilerek yazılmıştır. Aslı ile hiçbir ilgisi yoktur.
Resim: Mulholland Drive filminden, Rebekah Del Rio.

Hiç yorum yok: