2 Ağustos 2012 Perşembe

TARİHÎ GÜNCELLEME !



 Halûk'un Amentüsü

bir yaratıcı güç var, ulu ve akpak,
kutsal ve yüce, ona vicdanla inandım.

yeryüzü vatanım, insansoyu milletimdir benim,
ancak böyle düşünenin insan olacağına inandım.

şeytan da biziz cin de, ne şeytan ne melek var;
dünya dönecek cennete insanla, inandım.

yaradılışta evrim hep var, hep olmuş, hep olacak,
ben buna tevrat'la, incil'le, kuran'la inandım.

tekmil insanlar kardeşi birbirinin... bir hayâl bu!
olsun, ben o hayâle de bin canla inandım.

insan eti yenmez; oh, dedim içimden, ne iyi,
bir an için dedelerimi unuttum da, inandım.

kan şiddeti besler, şiddet kanı; bu düşmanlık
kan ateşidir, sönmeyecek kanla, inandım.

elbet şu mezar hayatı zifiri karanlığın ardından
aydınlık bir kıyamet günü gelecek, buna imanla inandım.

aklın, o büyük sihirbazın hüneri önünde
yok olacak, gerçek dışı ne varsa, inandım.

karanlıklar sönecek, yanacak hakkın ışığı,
patlayan bir volkan gibi bir anda, inandım.

kollar ve boyunlar çözülüp, bağlanacak bir bir
yumruklar şangırdayan zincirlerle, inandım.

bir gün yapacak fen şu kara toprağı altın,
bilim gücüyle olacak ne olacaksa... inandım.

                    *******
                     Ferdâ                          
Yarınlar senin; senin bu devrim, bu yenilik..
Her şey senin değil mi zaten?.. Sen, ey gençlik,
Ey umudun güzel yüzü, işte karşında aynan:
Temiz ve bulutsuz, ağaran bir gök,
Titreyen kucağını açmış, bekliyor.. Koş, çabuk!
Ey hayatın gülerek doğan sabahı, işte herkesin
Gözleri sende; sen ki hayatın umudusun,
Alnında yeni bir yıldız, hayır, bir güneş.
Doğ ufuklara, önünde şu sıkıntılı geçmiş
Sönsün sonsuza değin.
Bir daha yaşanmasın o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel yurdun var; şu gördüğün
Zümrüt bakışlı; inci gülüşlü kızcağız
Kimdir, bilir misin? Yurdun.. Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı yüze -Tanrı esirgesin-
Kötü bir gözle baksa, katlanabilir misin?
İster misin, şu ak sakalın temiz, görkemli,
Onurlu alnına, bir kirli el şöyle dursun,
Hatta yabancı bir el uzansın? Şu mezarı
Bırakır mısın, taşa tutsun bir serseri?
Elbette hayır; o mezar, o onurlu alın
Kutsal birer örneğidir yurdun.. Yurt çalışkan
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, yurdun bütün umudu şimdi sizdedir.
Her şey sizin, yurt da sizin, şeref de sizin;
Ama unutmayın ki zaman ağır, güvenli,
Sessiz adımlarla arkamızdan gelir.
Önden koşan, ama dikkatle her izi
İncelemeye yol bulan bu şaşmaz izleyici
Paylayıp utandırırsa bizi, yazık! Demin
’’Yarınlar senin’’, dedim, beni alkışladın; hayır,
Bir şey senin değil, sana yarın emanettir;
Her şey emanettir sana, ey genç, unutma:
Senden de hesap sorar, yakınır gelecek.
Geçmişe şimdi sen ibretle bakıyorsun,
Gelecek de senden böyle kuşkulanacak.
Her organı ihtiyaç kasırgasıyla sarsılan
Bir kuşağın oğlusun; bunu arasıra anımsa.
Unutma; çağın şimşeklerin bollaştığı çağdır:
Her yıldırımda bir gece, bir gölge yıkılır,
Bir yükseliş ufku açılır, yükselir yaşamak;
Yükselmeyen düşer: ya ilerlemek, ya yıkılmak!
Yükselmeli, dokunmalı alnın göklere;
Doymaz insan denilen kuş yükselmelere...

Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!


  Tevfik Fikret
 

1 yorum:

Yueya dedi ki...

Çok güzelmiş.